Türkiye’nin Zehirli Mantarları

Türkiye’nin Zehirli Mantarları


Türkiye doğasında zehirli ve zehirsiz birçok büyük mantar türü bulunuyor. Mantarların zehirli olup olmadığını anlamak ise hiç kolay değil. Çünkü aynı ortamda yaşayabilen mantarlar şekillerine, renklerine ve kokularına göre kolayca ayırt edilemezler.
Genel olarak beyaz solungaçlı, şapkası kırmızı ve kahverengi olup üzerinde beyaz benekler bulunan ve sapın topraktan çıktığı yerde yüksük biçiminde bir kılıfı olan mantarların zehirli olduğu düşünülür.
Örneğin gelin mantarı adıyla da bilinen sinek mantarı, kırmızı veya turuncu şapkasının üzerinde beyaz benekleri bulunan zehirli bir mantar türüdür.
Gelin mantarı zehirli mantarlardandır.
Türkiye’deki zehirli mantar türlerinden biri de kuzugöbeği ebesi mantarıdır. Şapkasının rengi kahverengiyle kırmızı arasında değişir. Yaşamının ileriki dönemlerinde uzun süre güneş ışığına maruz kaldıkça şapkasının rengi koyu kahverengi veya siyaha dönüşür. Ergin haldeyken şapkası düzensiz ve kıvrımlı şekliyle beyni andırır. Daha çok dağlık arazilerde ve iğne yapraklı ormanlarda görülür.
Türkiye’de çok sayıda zehirlenme vakasına yol açan bir diğer mantar türü ise evcikkıran adıyla da bilinen köygöçüren mantarıdır. Yaşamının ilk dönemlerinde şapkası zeytin yeşili, zeytin sarısı ve parlak haki renklerde olabilir. İleriki zamanlarda şapkası gelişir, büyür, rengi giderek açılır ve beyaz/uçuk zeytin yeşili renklerine bürünür. Yenilebilir mantarlara olan benzerliğinden dolayı ayırt edilmesi hayli zordur.
Köygöçüren mantarı genellikle yenilebilir mantarlar ile karıştırılıp zehirlenmelere sebep olur.
Zehirli mantarlar insanlarda farklı etkilere sebep olabilir. Kimisinin etkileri tedavi edilebilirken kimisi ölümcül olabilir. Bu yüzden mantar zehirlenmesinden korunmanın en iyi yolu, hakkında bilgi sahibi olmadığımız mantarları doğadan toplayıp tüketmemektir.


Türkiye doğasında zehirli ve zehirsiz birçok büyük mantar türü bulunuyor. Mantarların zehirli olup olmadığını anlamak ise hiç kolay değil. Çünkü aynı ortamda yaşayabilen mantarlar şekillerine, renklerine ve kokularına göre kolayca ayırt edilemezler.
Genel olarak beyaz solungaçlı, şapkası kırmızı ve kahverengi olup üzerinde beyaz benekler bulunan ve sapın topraktan çıktığı yerde yüksük biçiminde bir kılıfı olan mantarların zehirli olduğu düşünülür.
Örneğin gelin mantarı adıyla da bilinen sinek mantarı, kırmızı veya turuncu şapkasının üzerinde beyaz benekleri bulunan zehirli bir mantar türüdür.
Gelin mantarı zehirli mantarlardandır.
Türkiye’deki zehirli mantar türlerinden biri de kuzugöbeği ebesi mantarıdır. Şapkasının rengi kahverengiyle kırmızı arasında değişir. Yaşamının ileriki dönemlerinde uzun süre güneş ışığına maruz kaldıkça şapkasının rengi koyu kahverengi veya siyaha dönüşür. Ergin haldeyken şapkası düzensiz ve kıvrımlı şekliyle beyni andırır. Daha çok dağlık arazilerde ve iğne yapraklı ormanlarda görülür.
Türkiye’de çok sayıda zehirlenme vakasına yol açan bir diğer mantar türü ise evcikkıran adıyla da bilinen köygöçüren mantarıdır. Yaşamının ilk dönemlerinde şapkası zeytin yeşili, zeytin sarısı ve parlak haki renklerde olabilir. İleriki zamanlarda şapkası gelişir, büyür, rengi giderek açılır ve beyaz/uçuk zeytin yeşili renklerine bürünür. Yenilebilir mantarlara olan benzerliğinden dolayı ayırt edilmesi hayli zordur.
Köygöçüren mantarı genellikle yenilebilir mantarlar ile karıştırılıp zehirlenmelere sebep olur.
Zehirli mantarlar insanlarda farklı etkilere sebep olabilir. Kimisinin etkileri tedavi edilebilirken kimisi ölümcül olabilir. Bu yüzden mantar zehirlenmesinden korunmanın en iyi yolu, hakkında bilgi sahibi olmadığımız mantarları doğadan toplayıp tüketmemektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Oobleck: Sıvı mı Yoksa Katı mı?