Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

100. Makale Özel

Daha Önce 50. Makale Özel Adlı Bir Paylaşım Yapmıştık Bu Sefer 100. Makale'yi Yayınlıyoruz.Yine Sizler Sayesinde Buradayız Ve Sizlere Çok Teşekkür Ederiz. Patronlar: Baran ÖZSAY Yağız Ege UBUZ Elemanlar: Salih Ege Çınar Aslıhan Koşar Muhammed Efe Polat Hamza Mert Güneş Mete Arslanbüke Berathan Dolmuş

DNA’nın Keşfinden Bugüne

Resim
DNA’nın Keşfinden Bugüne Hücrelerimizde genetik bilgiyi taşıyan molekül olan DNA’nın keşfinden bu zamana kadar hayli yol alındı. Bu yıl 66.’sı kutlanan 25 Nisan DNA Günü’nde, 1860’lardan bugüne kadar genler üzerinde yapılan araştırmalara ve bu alanda yürütülen büyük projelere göz atmaya ne dersiniz?  1860’ların sonunda İsviçreli doktor Friedrich Miescher hücrelerin kimyasal yapısını ve işlevlerini anlayabilmek için araştırmalar yapıyordu. Araştırmalarında beyaz kan hücrelerini kullanmaya karar verdi. Kullanılmış sargı bezlerindeki iltihap sıvısından beyaz kan hücrelerini ayrıştırmaya çalıştı. Friedrich Miescher ilk olarak hücredeki proteinleri inceledi. Ancak deneyleri sırasında özellikleri proteinlerle tam olarak uyuşmayan bir madde keşfetti. Bu maddeye, hücre çekirdeğinin içinde bulunduğu için, nüklein (çekirdek özü) adını verdi. Asit özelliği gösterdiği belirlenen bu madde daha sonra “nükleik asit” ve nihayetinde "deoksiribonükleik asit" (DNA) olara

Kübit Türleri

Resim
Kübit Türleri Bir önceki yazımızda  kuantum bilgisayarlardan bahsetmiştik. Bu yazımızda ise kuatum bilgisayarlarda bilginin kodlandığı ve işlendiği temel birimler olan kübitlere değineceğiz. Bugüne kadar kübitlerle ilgili çok sayıda çalışma yapıldı. Günümüzde de kübit işlevi görebilecek sistemlerle ilgili yeni fikirler ortaya atılıyor, araştırmalar yapılıyor. Kuantum mekaniği ilkelerine uyan, iki seviyeli herhangi bir sistemin kübit olarak kullanılması mümkündür. Örneğin  elektronların spinleri , iki seviyeli sistemlerin bir örneğidir. Bir elektronun belirli bir yöndeki spinini belirlemek için bir ölçüm yapıldığını düşünelim. Sonuç olarak spinin ya ölçüm yapılan yönle aynı yönde olduğu ya da ters yönde olduğu bulunur. Bu iki ihtimal klasik bilgisayarlardaki bitlerin alabileceği iki değere (0 ve 1) karşılık gelir. Ancak bir elektronun belirli bir andaki spini sadece bu iki yönde değil başka herhangi bir yönde de olabilir. Dolayısıyla bir elektronun spini sadece

Kas Dokusu Benzeri, Işığa Tepki Veren Malzeme

Resim
Kas Dokusu Benzeri, Işığa Tepki Veren Malzeme Bir grup araştırmacı, üzerine ışık tutulduğunda kasılan bir tür polimer (tekrar eden birimlerden oluşan zincir biçimli uzun molekül) geliştirdi. Ağırlıkları kaldırmayı başarabilen malzemeden yapay kas üretiminde yararlanılabilir. Violojen olarak adlandırılan moleküller elektron almaları ya da vermeleri durumunda renk değiştirirler. Araştırma ekibinin lideri Dr. Jonathan Barnes, bu moleküllerin birbirine bağlanması durumunda, farklı moleküllerin elektron alışverişi yapan kısımları arasında gerçekleşen etkileşimler sebebiyle, kasılıp esneyeceklerini düşünmüş. Daha sonra bu düşüncesini sınamak için yapısında violojenler olan polimerler üretmiş. Işığa maruz kaldığında violojenlere elektron aktaran bir molekül yardımıyla uyarılan polimerler tahmin edildiği gibi büzülüyor. Araştırmacılar ürettikleri polimeri bir hidrojelin içine katmışlar. Jelin üzerine ışık tutulduğunda malzeme büzüşüyor ve hacmi başlangıçtaki hacmin

Sadece Kanserli Hücreleri Öldüren Yöntem

Resim
Sadece Kanserli Hücreleri Öldüren Yöntem Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalışan bir grup araştırmacı, sağlıklı hücrelere zarar vermeden kanserli hücreleri öldürmeye imkân veren bir yöntem geliştirdi. Dr. Hokyung K. Chung ve arkadaşlarının Prof. Dr. Michael Z. Lin önderliğinde yaptığı araştırmanın sonuçları  Science ’ta yayımlandı. Hücre zarlarında hücreye büyümesini “söyleyen” dış sinyalleri algılayan proteinler bulunur. Sağlıklı hücreler, gelişim ya da iyileşme sırasında bu proteinler aracılığıyla algıladığı sinyallere tepki vererek büyür. Algılayıcı proteinlerin sürekli aktif olması durumundaysa hücreler kontrolsüz bir biçimde büyümeye başlar ve kanser ortaya çıkar. Günümüzde kanser tedavisi için kullanılan yöntemler sağlıklı hücrelerle kanserli hücreleri birbirinden ayırt edemediği için tedavi sırasında ölümcül yan etkiler ortaya çıkabiliyor. Araştırmacılar sağlıklı hücrelere zarar vermeden kanserli hücreleri öldürebilmek için hatalı büyüme siny

Minecraft Neden En Çok Oynanan Oyunlardan Biri?

Minecraft... Neden bu kadar sürükleyici? Neden bir kez oynayınca bir kez daha oynayasın geliyor? Çünkü Minecraft'ın kendine has sürükleyici bir tarzı var.Oyun yaratıcılığı ile ön plana çıkıyor.

Üç Boyutlu Yazıcı ile Dünya Dışı Yaşam Alanı Üretme Yarışması

Resim
Üç Boyutlu Yazıcı ile Dünya Dışı Yaşam Alanı Üretme Yarışması Kaynak:  NASA/Emmett Given Günlük hayatta karşılaştığımız pek çok soruna çözümler sunan üç boyutlu yazıcı teknolojisi artık dünya dışında yaşam alanları oluşturma araştırmalarını kolaylaştıracak adımlar atılmasına yardımcı oluyor. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından 2015’te başlatılan üç boyutlu yazıcı ile yaşam alanı üretme  yarışmasının  son aşaması geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Yarışma tasarım, malzeme geliştirme ve üretim olmak üzere üç aşamada düzenlendi. Yarışmanın son aşamasına kalan iki takımdan tasarladıkları yaşam alanlarını, Ay ve Mars yüzeyindeki kayaçlara benzer materyaller ve geri dönüştürülmüş malzemeler kullanarak gerçek boyutlarının üçte biri ölçeğinde üretmeleri istendi. Yarışmada takımların geliştirdikleri yaşam ortamlarının yapım aşamalarını robot üretim teknikleri kullanarak uzaktan tamamlamaları gerekiyordu. AI Space Factory Üç boyutlu yazıcı kullan

Geri Dönüşüm Robotu: RoCycle

Resim
Geri Dönüşüm Robotu: RoCycle Atıkların sebep olduğu kirlilik günümüzün en önemli çevre sorunlarından biri. Bu nedenle araştırmacılar doğaya zarar veren atıkların yeniden kullanılabilmesi üzerine çalışmalar yapıyor. Her yıl milyonlarca atık geri dönüştürülmek amacıyla insan gücüyle ayrıştırılsa da artık bu işi otonom olarak yapabilecek robotlar geliştiriliyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zekâ Laboratuvarı’ndan bir grup araştırmacı, atıkları geri dönüştürmeye uygun hale getirmek için cinsine göre ayrıştırabilen bir robot geliştirdi. RoCycle adı verilen robotun parmak uçlarında dokunmaya duyarlı sensörler yer alıyor. Bu sensörler robotun dokunduğu atığın boyutunu ve katılığını algılamasını sağlıyor. Durağan haldeki cisimleri %85 oranında doğru tahmin edebilen robot, taşıyıcı kayış üzerinde hareket eden cisimleri %63 oranında doğru ayrıştırabiliyor. MIT CSAIL  - Robot kâğıt, metal ve plastik gibi çeşitli atıkları başarıyla ayrı

Kızılötesi Işığı Görebilen Fareler

Resim
Kızılötesi Işığı Görebilen Fareler Uluslararası bir araştırma grubu, farelerin gözlerine nanoparçacıklar (boyutları metrenin milyarda biri ölçeğinde olan parçacıklar) enjekte ederek kızılötesi ışığı algılamalarını sağladı. Çalışma ile ilgili makale Dr. Yuqian Ma ve arkadaşları tarafından  Cell ’de yayımlandı. Retinada (insanların gözlerindeki ağ tabaka) ışığa duyarlı pigmentler vardır. Bu pigmentler göze giren ışığı soğurduklarında sinir hücreleri aracılığıyla beynin görme merkezine sinyaller gönderilir. İnsanlarda renk algısını sağlayan üç ayrı pigment ve özellikle loş ışıkta siyah ile beyazı algılamaya yardımcı olan bir pigment vardır. Görme algısı farklı türler arasında farklılık gösterir. Örneğin farelerde sadece iki renk pigmenti ve bir loş ışık pigmenti bulunur. Geçmişte farelere, üçüncü renk pigmenti için genler enjekte edilerek insanlara benzer bir görme algısına sahip olmalarının sağlandığı çalışmalar yapılmıştı. Ne insanlar ne fareler ne de başka m

Oobleck: Sıvı mı Yoksa Katı mı?

Resim
Oobleck: Sıvı mı Yoksa Katı mı? Bataklıklardan çıkmanın neden zor olduğunu hiç  düşündünüz mü ? Bataklıkların içinde hareket etmek zordur. İçinde hareket ettikçe daha çok batarsınız. Dolayısıyla ne sıvı ne de katı oldukları söylenebilir. Deneyler köşesinin yeni etkinliğinde, nişasta ve su kullanarak hazırladığımız  oobleck  ile üzerine kuvvet uygulandığında akışkanlığı değişen yani bazen sıvı bazen de katı gibi davranan maddelerin özelliklerini inceliyoruz. Bilmekte Fayda Var? Viskozite akışkanların akmaya karşı gösterdiği direnç olarak tanımlanabilir. Hareket yasaları ile bildiğimiz Isaac Newton akışkanların viskozitesinin sıcaklığa bağlı olarak değiştiğini gözlemlemişti. Viskozitesi sadece sıcaklıkla değişen akışkanlar Newton tipi akışkan olarak isimlendiriliyor. Ancak bazı akışkanların viskozitesini başka faktörler (örneğin çalkalama, üzerine uygulanan kuvvet) etkileyebiliyor. Bu tür akışkanlar ise Newton tipi olmayan akışkanlar olarak isimlendirilir.

Türkiye’nin Zehirli Mantarları

Resim
Türkiye’nin Zehirli Mantarları Türkiye doğasında zehirli ve zehirsiz birçok büyük mantar türü bulunuyor. Mantarların zehirli olup olmadığını anlamak ise hiç kolay değil. Çünkü aynı ortamda yaşayabilen mantarlar şekillerine, renklerine ve kokularına göre kolayca ayırt edilemezler. Genel olarak beyaz solungaçlı, şapkası kırmızı ve kahverengi olup üzerinde beyaz benekler bulunan ve sapın topraktan çıktığı yerde yüksük biçiminde bir kılıfı olan mantarların zehirli olduğu düşünülür. Örneğin gelin mantarı adıyla da bilinen sinek mantarı, kırmızı veya turuncu şapkasının üzerinde beyaz benekleri bulunan zehirli bir mantar türüdür. Gelin mantarı zehirli mantarlardandır. Türkiye’deki zehirli mantar türlerinden biri de kuzugöbeği ebesi mantarıdır. Şapkasının rengi kahverengiyle kırmızı arasında değişir. Yaşamının ileriki dönemlerinde uzun süre güneş ışığına maruz kaldıkça şapkasının rengi koyu kahverengi veya siyaha dönüşür. Ergin haldeyken şapkası düzensiz ve

Dijital Biyolojik Dönüştürücüler: Kimyasal Yazıcılar

Resim
Dijital Biyolojik Dönüştürücüler: Kimyasal Yazıcılar DNA, RNA, protein gibi biyolojik ürünlerin renkli mürekkepler yerine kimyasal maddeler içeren yazıcı benzeri bir cihazla sentezlenmesi üretim sürecini kolaylaştırıyor. Geleneksel üretim endüstrisinde ürünler genel olarak farklı bölgelerde üretilir ve koordineli bir şekilde bir araya getirilerek son ürün elde edilir. Ancak bu süreç hayli zahmetlidir. Özellikle biyolojik ürünlerin üretilmesi ve taşınması açısından çok da avantajlı değildir. Çünkü doğada bulunan ya da laboratuvarda üretilen biyolojik ürünlerin tasarlanmasına ve üretilmesine yönelik çalışmalar yapan sentetik biyoloji ve modern teknolojinin doğa bilimlerine uygulanarak yeni ürünlerin geliştirilmesini hedefleyen biyoteknoloji alanlarındaki hızlı gelişmeler nedeniyle geleneksel üretim teknolojisi biyolojik ürünlerin (sentetik DNA, RNA, proteinler ve kromozomlar) sentezlenmesi konusunda yetersiz kalıyor. Bu sorunun çözümü için öne çıkan iki yaklaşım

Davranışlarımızı Yönlendiren Düşünceler

Resim
Davranışlarımızı Yönlendiren Düşünceler Descartes düşünmenin insanı diğer canlılardan ayıran en temel özellik olduğunu ifade etmek için “Düşünüyorum, öyleyse varım” demişti. Ancak çoğu zaman davranışlarımızın sebebi olarak duygularımızı gösteririz. Örneğin kendisine doğru yaklaşan köpekten kaçan bir çocuğun bu davranışını “Korktuğu için kaçtı” diye açıklarız. Sınıftaki öğrencilerin önünde konuşma yapmaktan kaçınan bir öğrenci, çok “heyecanlandığı” için bunu yapmak istemediğini söyler. İnsanlar çoğu zaman bir şeye “üzüldükleri” için ağlar fakat bazen de “sevinçten” ağladıkları olur. Hepimizin günlük hayatta sıkça karşılaştığı bu tür durumlara ait örnekler çoğaltılabilir. Oysaki konuya daha bilimsel bir bakış açısıyla yaklaştığımızda, o duygusal tepkinin arkasında bir “düşünce” olduğunu görürüz. Örneğin çocuk köpekten neden korktu? Çünkü bütün çocuklar köpekten korkmaz. Sınıftaki öğrencilerin önünde konuşma yapmak neden o öğrenciyi heyecanlandırdı? Sonuçta bazı